EYÜP’TEKİ BÜYÜK AŞK

27 yaşındaki bir İngiliz subayın 1876’da Selanik ve İstanbul’da görevli olduğu dönemde Aziyade isimli 18 yaşındaki bir Çerkez kızı ile yaşadığı gizli aşkın öyküsünü hepimiz biliriz. Okyanusya seferi sırasında, Tahitili yerliler tarafından soyadının verildiği söylenir. "Loti", egzotik iklimlerde yetişen egzotik bir çiçeğin ismidir.

Bu egzotik adamın, İstanbul’un en egzotik yerinde, en egzotik aşkı yaşadığını söylememiz herhalde fazla aşırıya kaçmaz. Bugün adını alan tepeye her çıkışta manzarayı izlerken Aziyade ve Loti meselesi gelir akıllara.

Pierre Loti büyük aşkını Selanik’te tanımış, İstanbul’da bulmuş ve saklı saklı buluşmaya başlamıştı. Kadının gerçek adı Hatice’ymiş, yeşil gözlü bir Çerkez güzeliymiş ve bir adamın üçüncü eşiymiş. Kimileri Aziyade’nin gerçek olmadığını da söyler.

Ancak şundan eminiz, Aziyade (yani Hatice) diye biri vardı, genç yaşta ölmüş ve Topkapı mezarlığında defnedilmişti. Nitekim Pierre Loti bu mezarı bulmuş ve önünde bir de hatıra fotoğrafı çektirmişti. Sonra romancının bu ilgisi tutkuya dönüştü. Yıllar içinde İstanbul’a her gelişinde Aziyade’nin mezarını ziyaret etti. Bunu bilen “varlıklı Türk dostları” Aziyade’nin mezarını sık sık tamir ettirip koruma altına aldılar. Hatta yazarın isteği üzerine, mezar taşının bir de kopyasını yaptırıp Fransa’ya gönderdiler ki, bu taş halen Fransa’nın Rochefort şehrindeki Pierre Loti Müzesi’nde sergileniyor.[1]

Balkan Savaşları’nda, I. Dünya Savaşı'nda ve sonrasında Anadolu işgalinde Avrupa'ya karşı hep Türkler'i savunan bu Anadolu dostu adam. Daha sonraları Eyüp'te bir kahvehaneye "Pierre Loti kahvesi" adı verilerek onure edilmiş. Günümüzde bu kahvehanenin olduğu tepe de Pierre Loti Tepesi olarak anılmaktadır. Ayrıca bu tepeye ulaşmak içinde inşa edilen Eyüp-Piyerloti teleferiği'de isminde de Loti anılmaktadır. [2]

Herkesin çok sayıp, sempati gösterdiği Pierre Loti’ye bu değerlendirmelerin tek istisnası olan Nazım Hikmet, ‘Piyer Loti’ adlı şiirinde Loti’yi sert bir dille yerer ve kitaplarında yazdığı şekliyle böyle bir Doğu olmadığına ve samimiyetsizliğine dikkat çeker.

Hatta sen
sen Pier Loti!
Sarı muşamba derilerimizden
birbirimize
geçen
tifüsün biti
senden daha yakındır bize
Fransız zabiti!
Fransız zabiti sen
o üzüm gözlü Azadeyi
bir orospudan
daha çabuk unuttun!
Kalbimize diktiğin
Azadenin taşını
bir tahta hedef gibi topa tuttun!
Bilmeyenler
bilsin:
sen bir şarlatandan başka bir şey değilsin!
Şarlatan!
Çürük Fransız kumaşlarını
yüzde beş yüz ihtikârla şarka satan:
Piyer Loti!
[3]

Pierre Loti gerçekten Aziyade’yi çok sevmiş miydi?

Yoksa Nazım Hikmet’in dediği gibi o üzüm gözlü Çerkez kızı Aziyade, yaşadığı toplumda aşkının afişe olmasından kaynaklı yüreği dayanamayıp o genç yaşında, hayata gözlerini mi yummuştu?

Kim bilir.

Bize geriye kalan iki aşığın, bıraktığı paha biçilemez bir manzara ve keyifli kahve köşesi…

Kaynakça;

[1] Pierre Loti’nin uğruna roman yazdığı kadın - Ümit Bayazoğlu

[2] Pierre Loti'nin Türkiye Romanları - Nilüfer Mizanoğlu

[3] Bütün Şiirleri – Nazım Hikmet