15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümünde Eyüpsultan Belediyesi binasına asılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın posteri gündem oldu.
Sağ cenah, belediye binasına asılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın posterine şaşırdı.
Şaşırmasının sebebi, CHP’li bir belediyenin bunu asmasıydı.
Sol cenah ise, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın posteri nasıl CHP’li bir belediyenin binasına asılır?” diye tepki gösterdi.
Yerel basında Dr. Mithat Bülent Özmen’in Ak Parti’ye geçeceğine dair haberler yapıldı.
Bazı Instagram sayfaları da olayı başka mecralara taşıma gayreti içinde oldu.
15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nde Eyüpsultan Belediyesi binasına asılan afişler üzerinden çıkan tartışmalar, asıl meseleyi gölgelememeli: Bu bir iletişim eksikliğidir.
Devletin aldığı resmi karar doğrultusunda, Atatürk, Cumhurbaşkanı, ve Türk Bayrağı görsellerinin kamu kurumlarına asılması zaten yasal bir zorunluluktur.
Bu zorunluluk, Eyüpsultan Belediyesi tarafından da uygulanmıştır. Olay budur. Nokta.
Ancak burada sorulması gereken esas soru şudur:
Bu uygulamadan sonra oluşan medya algısına karşı Eyüpsultan Belediyesi’nin iletişim kadrosu neredeydi?
Bu afişin asılmasının ardından oluşan medya algı dalgasını niye yönetemediler?
Stratejik bir açıklamayı neden halen hazırlamadılar?
Eyüpsultan Belediye Başkanı Dr. Mithat Bülent Özmen, yıllardır devlet terbiyesiyle görev yapmış, sorumluluklarını bilen bir kamu yöneticisidir.
Bu soruna karşı asıl görev ihmali, iletişimden sorumlu olan özel kalem ve danışman ekibindedir.
Ortada bir kriz olmasına rağmen halen bir açıklama yapılamadı.
Bu tür durumlarda belediye başkanını algı tartışmalarının ortasında bırakmak, görev bilinciyle bağdaşmaz.
Kamuoyu yönetimi, kriz iletişimi ve önleyici bilgilendirme yapılması gereken bir konudur.
Bu iş için para maaş alınıyor..
İletişim yönetimi hısım akraba işleri ile yürütülmez.
Yürütülürse de böyle durumlar ortaya çıkar.
Devlet adamı ciddiyetiyle hareket eden başkanın arkasında, aynı ciddiyeti taşıyan bir iletişim ekibi olmalıdır.
Eleştiri sadece bir afişe değil, belediye başkanın itibarına ve üyesi olduğu partiye karşı yapılıyor.
Kimse kendi kafasından gidip bir şey yapamaz. Yapılırsa da mal ortadadır.
Kamuoyu belediyeden yani özel kalemden ve oluşturulan iletişim bürosundan açıklama bekliyor.
Hiç kimse acemice yapılan işlerden dolayı cumhuriyeti kuran partiyi ve belediye başkanını kamuoyu önünde küçük düşürmeye hakkı yoktur.
Mithat başkan acil olarak yakın çalışma arkadaşlarının yeteneklerini ve süreci yönetip yönetemediklerini sorgulamalıdır.
Aksi takdirde daha çok buna benzer olay yaşar.