Eyüpsultan'da 5 kişiyi ezdi Mısır'a kaçtı

Kaza, 1 Mart Cuma günü saat 20.00 sıralarında Kemerburgaz yolunda meydana geldi. İddiaya göre, Sarıyer'den 3 ATV motoru ile geziye çıkan Oğuz Murat Acı (29), Tahsin Arslan (23), Süleyman Arslan (21), Hasan Topal (25), İbrahim Gümüş (27), motorlardan birinin arızalanması üzerine Kemerburgaz yolunda emniyet şeridinde durdu.

Evli ve 1 çocuk babası Oğuz Murat Acı, bir ATV motorunun ışıklarını yakarak önlem almaya çalıştı.

5 KİŞİ ORMANA SAVRULDU

Diğerleri ise arızalanan motorla ilgilendi. O sırada sürücüsünün ismi öğrenilemeyen lüks cip, emniyet şeridinde bekleyenlere çarptı.

Çarpmanın etkisiyle 5 kişi ormanlık alana savruldu. Cip sürücüsü ise kendi aracını bırakarak, arkadan gelen ve içerisinde arkadaşlarının olduğu başka bir araca binerek olay yerinden kaçtı.
 

TOPRAĞA VERİLDİ

Kazada Oğuz Murat Acı olay yerinde hayatını kaybederken, Tahsin Arslan, Süleyman Arslan, Hasan Topal, İbrahim Gümüş yaralandı.

İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerince yaralılar hastaneye kaldırıldı. Yaralılardan ikisinin tedavileri devam ederken, iki kişi taburcu edildi.
Oğuz Murat Acı ise doğup büyüdüğü Sarıyer Gümüşdere Camii'nde düzenlenen cenaze törenin ardından toprağa verildi.
 

"AŞIRI SÜRATLİYDİ"

Kaza sırasında Oğuz Murat Acı ile birlikte olan Kayınbiraderi Süleyman Arslan, o anları anlattı. Arslan, "ATV'ler ile yola çıktık. Orman yolundan Göktürk'e kadar gidip orada yakıt aldık.
Dönüşte benim kullandığım ATV arızalandı. Virajda durmak istemedik, gelen araçların bize çarpmaması için ileri aldık. Biz ATV'nin sorununu çözmeye çalışırken, vefat eden eniştem Oğuz, 'ATV'leri döndürelim, ışığı görsünler bize çarpmasınlar' dedi.

Bazı araçlar bizi fark edip yavaşladı. Bize çarpan araç aşırı süratliydi. Aracın ışığını görmemizle aracın kayması bir anda oldu. Aşağı ormanın içine uçmuşum, bana seslendiler. O an toparlanmaya başladım, sonra 'Oğuz yok' dediler.
 

Onu aradık, ardından ambulanslar geldi, sedye ile onu yukarı çıkardık. Kuzenim aracın altında kalmıştı onu da çıkardık.
 

Diğer arkadaşlarım da yerde yatıyordu. Ben de mecbur ayakta durmak zorundaydım. Arkalarından birlikte gelen bir araç ile kaçmışlar" dedi.

YAZAR EYLEM TOK'UN OĞLU OLDUĞU İDDİA EDİLDİ

Twitter'da arkadaşı Oğuz Murat Acı için adalet aradığı söyleyen bir kullanıcı çarpıcı bir iddiada bulundu. İddiaya göre kazayı sosyetik camia tarafından da tanınan yazar Eylem Tok'un 16 yaşındaki oğlu Timur Cantimur yapmıştı.

YAZAR EYLEM TOK'UN OĞLU OLDUĞU İDDİA EDİLDİ

Twitter'da arkadaşı Oğuz Murat Acı için adalet aradığı söyleyen bir kullanıcı çarpıcı bir iddiada bulundu. İddiaya göre kazayı sosyetik camia tarafından da tanınan yazar Eylem Tok'un 16 yaşındaki oğlu  Timur Cantimur yapmıştı.

BABASI ÜNLÜ ESTETİKÇİ ÇIKTI

Kazada hayatını kaybeden Acı toprağa verilirken, kaçan sürücü hakkında önemli ayrıntılar ortaya çıktı.
 

Polisin yaptığı çalışmada kazayı yapan sürücünün yazar Eylem Tok ile ünlü estetik doktoru Op.Dr. Bülent Cihantimur'un 16 yaşındaki oğlu T.C. olduğu ortaya çıktı.
 

OĞLUYLA AYNI GECE MISIR'A KAÇTI

Polisin yaptığı çalışmalarda şoke eden ayrıntılar ortaya çıktı. Yapılan çalışmalarda, kaza sonrası olay yerine gelen yazar Eylem Tok, kaza yapan oğlunu alarak olay yerinden kaçırdı.

Olaydan sonra İstanbul Havalimanı'na giden anne Eylem Tok, oğlu T.C. ile saat 03.00 sıralarında Mısır uçağına binmek için işlem yaptı.

İşlemlerin ardından anne Eylem Tok ile oğlu 04.30 sıralarında yurt dışına çıkarak Mısır'a gittikleri ortaya çıktı. Polis olayla ilgili çok yönlü soruşturmaya devam ediyor.

BİR HAFTA ÖNCE SERGİSİNİ AÇMIŞTI

Yazar Eylem Tok bir hafta önce "O An" adlı sergisi açılışında konuşmuştu. Serginin açılışında bir konuşma yapan Eylem Tok; "Bu sergi sadece sanatı ve estetiği değil, ruhun derinliklerine doğru bir yolculuğu da temsil ediyor.

Her bir eser bir anın, duygunun ve düşüncenin izini sürüyor, izleyiciyi iç dünyasını keşfetmeye çağırıyor" demişti.

EYLEM TOK'TAN PES DEDİRTEN SAVUNMA

Yazar Eylem Tok skandal olayla ilgili yaptığı açıklamada 'pes dedirten' ifadeler kullandı:

"Oğlum olaydan sonra kaçmadı, aksine olay yerine yardıma gelen insanlarla birlikte o da yardım etti ki ambulans ve ekipler de çağrılmıştı, ancak ben sonrasında çok korktum. Yalan söyleyemem, bir anne olarak oğlum darp edilir mi, başına bir şey gelir mi diye ne olduğunu anlayana kadar yurt dışına çıkarmak istedim ve yurt dışına çıktıktan sonra boşanmış olduğum, oğlum Timur'un babası Bülent ile tüm yaralıların, kazazedelerin ilgilenilmesi için konuştuk. Biz yurt dışına çıkarken bir mağdurun öldüğünü dahi bilmiyorduk ki bunu öğrenince, evet ne yaparsak yapalım bu acı tarif edilemez ve dindirilemez ama hemen aile ile iletişime geçmeye çalıştık. Timur ise olayın olduğu andan itibaren her gün 'Lütfen Türkiye'ye dönelim ve ben cezam ne ise onu çekeyim, ben bir aileyi dağıttım.' diye ağlıyor. Hiçbir zaman burada kalmak, bu suçlamalardan kaçmak gibi bir düşüncesi olmadı onun. Ama annelik iç güdüsü, lütfen beni de anlayın."