Geçtiğimiz haftalarda, Van'daki depremzedeleri konteynırlarından çıkartmak için elektrik ve sularının kesilmesinden sonra, 100 aile hep birlikte açlık grevine başlayıp, tekrardan kısa bir süreliğine de olsa su ve elektriklerine kavuştular.
Bu olaylar olup biterken, Eyüp ilçesinde böyle bir afet yaşansa neler olabileceğini zihnimden geçirip, konuya dair bazı araştırmalar yapmak istedim.
Mesela; Eyüp İlçesinde afet halinde yardım konteynırları toplamda 15 adetmiş. Çadır Hastanesi kurulabilecek alanlar 6 nokta olup, 32.000 m2'den oluşmaktaymış. Toplanma alanları ise genelde, parklar, futbol sahaları ve okul bahçeleri gibi alanlardan oluşmakta. Ayrıca çadır kurulabilecek alanlar ise 12 noktada olup, üzerine 2.775 adet çadır kurulabilen 139.000 m2'lik bir alana tekabül ediyormuş.
Şimdi Eyüp İlçesine dönüp bakalım, 400.000 kişinin yaşadığı bir yerden bahsediyoruz. Haliç kıyısından, Karadeniz kıyısına kadar sınırları büyükçe bir alana yayılmış durumda. Bu büyük ilçede ne yazık ki tek bir devlet hastanesi ile, 8 adette özel hastane ve poliklinik türünde sağlık kuruluşu mevcut. Özellikle Alibeyköy bölgesinin yüksek alanlarındaki konut ve nüfus yoğunluğu, çadır ve toplanma yeri yetersizliğini gözler önüne seriyor.
Bu tür afetlere yönelik Belediyenin, eğitim kurumlarının ve diğer STK'ların eş zamanlı olarak bir çalışma yürütmeleri çok elzem olmakla birlikte, Eyüplüler'in şahsi hazırlıkları neler olmalı bunlar da anlatılmalı. Afet anında büyük önem taşıyan, yardım / ihtiyaç çantalarından, çadır sahibi olmak ve kurulumuna kadar eğitimler verilmeli, bilgilendirici broşürler de bölge insanına ulaştırılmalı.
Ayrıca, bölgede 270'e yakın STK ve dernek bulunmasına rağmen, afetle ilgili bir dernekleşme bulunmamakta. Yani sivil ve gönüllü olabilecek insanları örgütleyecek ve koordine edecek bir yapı ne yazık ki yok. Aslında konuyla ilgili en önemli çalışmanın da bu olduğunu düşünüyorum. Yani Eyüp İlçesinde Arama Kurtarma Derneği'nin (AKUT) bir şubesinin gerekliliğini düşünüyorum. Umarım bu konuya dair kaygı duyan ve duyarlı olan yurttaşlarımız bir girişim başlatır ve Eyüp'e bir AKUT kurularak, çevredeki insanlar bilinçlendirilir ve insanlarımıza dair faydalı bir girişimde bulunulur.
Son söz olarak, Van'da üşüyen çocukları, kadınları unutmayalım, onların şu sıralar yaşadığı sıkıntılar ileride belki de Eyüplüler 'inde başına gelebilir. Bu nedenle sosyal medya da çokça organize edilen yardım organizasyonlarına destek verilmesi gerektiğini önemle düşünüyorum.
Kim bilir, belki bir gün ihtiyacımız olduğunda Van'daki kardeşlerimizde bize yardım edecekler?
[email protected]